HAKKIMIZDA
 
--counter--
ÇİZGİ PLANLAMA HARİTA BİLGİSAYAR KUYUMCULUK İTH.İHR.SAN.TİC.LTD.ŞTİ

Çağdaş planlama anlayışı, tecrübesi ve modern teknik donanımıyla sahasında en iyi hizmeti ilke edinmiş olan Firmamız 1997 yılında kurulmuş olup, doğal veya yapılı çevreye yönelik Koruma, Geliştirme, Yenileme ve Dönüşüm gibi farklı kurumların uzmanlık alanlarına giren Şehircilik ve İmar konularına ilişkin kamu ve özel sektörden gelen talepleri, mevzuat hükümlerine, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun bir şekilde çözüm odaklı olarak hızla ve itinayla yerine getirmektedir.

VİZYONUMUZ                                                                                                                           

Ülkesel ölçekten parsel ölçeğine kadar planlamanın her kademesinde katılımcı planlama anlayışını ön planda tutan, ekonomik verimliliği yükselten fiziksel ve mekansal projeler geliştirerek, bireylerin sosyal ve kültürel kimliğini ifade edebileceği, doğaya saygılı yaşam alanları oluşturmaktır.

ÇALIŞMA İLKE ve YÖNTEMLERİMİZ                                                                                       

Yerleşmelerin yapısal bütünlüğüne tesir edebilecek etmenlerin tespitini yaparak, mekansal, sosyal, demografik, ekonomik ve teknik verilerle estetik, kültürel, tarihi, arkeolojik, doğal-ekolojik etmenleri birlikte değerlendirerek geleceğe yönelik amaç ve hedefler koymak,

Hedeflere ulaşmak için uygulama araçlarını ve süreçlerini tanımlamak,

Karar vericilere alternatif öneriler oluşturan ve bunların uygulanmasında planın parçaları olarak ortaya çıkan projeleri tanımlamak,

Bu projeleri koordine etmek, yönlendirmek, denetlemek veya projelere dönük danışmanlık hizmetlerini yürütmektir 

FİRMA ORTAKLARI 

Sinan KÜÇÜK H.İbrahim DOĞANAY Abdullah KAZANÇ
(Şehir Plancısı) (Şehir Plancısı) (Şehir Plancısı)

EKİBİMİZ                                                                                                                                    

Mekânsal planların (imar planlarının) hazırlanması işi; Şehir Plancısının kontrol, denetim ve sorumluluğunda, planlama çalışmasının niteliğine göre farklı disiplinlerden uzmanların da katılımı ile oluşturulan ekipler tarafından, güvene dayalı etkin bir işbirliğini ve birbiri ile bağlantılı süreçlerin koordine edilmesini gerektirmektedir.  

A Grubu imar panı yapım yeterliliğine sahip Mimar, Şehir Plancısı, Harita Mühendisi ve Jeoloji Mühendisliği gibi farklı disiplinlerde uzmanlardan oluşan Ekibimiz;  Planlamayı, aktif, etken ve gelişmeyi yönlendiren etkinlikler bütünü olarak görmekte, ortak proje üretmenin keyfine ve paylaşımına inanmaktadır.

Ekibimizin çalışma sistematiğinde, proje üretme sürecinde ve toplumsal yaşamın her alanında benimsediği Evrensel Değerler şunlardır;

SİSTEMLER ARASI DENGE

Uygarlık tarihi boyunca insanlık; doğanın oluşturduğu ekolojik sistemin bir parçası veya alt-sistemi olarak küresel coğrafyada yer almış ve yaşamsal ihtiyaçlarını gidermek için doğa ile sürekli ilişki içerisinde olmuştur. İnsanoğlunun hayatta kalma ve kendini geliştirme mücadelesi, doğayla birlikte değil, doğaya rağmen sürdürülmeye çalışıldığında ciddi sorun ve açmazları da üretmektedir. 

Ülkemiz ve kentlerimiz bu sürecin sonuçlarını bir çok dünya kenti gibi, doğal afetlerde, küresel ısınma süreç ve sonuçlarında, su sorununda, hava kirliliğinde vb. bir çok olayda yaşayabilmektedir. Bu nedenle insanlığın ve doğal dengenin devamlılığı bağlamında, insan ile doğanın ilişkisini sağlayacak ve kentsel, yarı kırsal ya da kırsal yaşamı kurgulayacak bir planlama çalışmasının, sosyal yaşamın, ekonomik etkinliklerin, doğal kaynakların kullanımında sistemlerarası dengeyi kurarak, uyumlu ve sürdürülebilir bir gelişmeyi tasarlaması gereği, her geçen gün daha özel önem gerektiren bir yere oturmaktadır.

Doğal çevre ve insan eli ile oluşturulan yapay çevre unsurları arasındaki gerilimin doğada yarattığı tahribatı azaltmak ve bunun oluşturduğu sonuçların yıkıcılığını engellemek anlamında yapay çevreye müdahale etmek, kentlerimizin geleceğinin tasarlanması sürecinde göz ardı edilebilecek bir olgu değildir. Bu nedenle öncelikle, doğanın kendisini yenileyebileceği ve insan eliyle yenilenebileceği çözüm arayışları, buna uygun müdahale biçimlerinin geçekleştirilmesini, nüfusun doğal kaynak ve değerleri tahrip etmeksizin yaşamını sürdürebileceği bir yerleşim sistemi ve deseninin oluşturulmasını, bunu engelleyen seçimlere müdahale edilmesini zorunlu hale getirmektedir.

Bu anlayış, ekonomik etkinliklerde de sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde bir dengeyi oluşturma zorunluluğunu beraberinde getirmekte ve doğayı tahrip eden, kentleri, doğal çevreyi tüketen ekonomik faaliyetlerin sadece ekonomik değeri ile değil, kentsel, doğal, çevresel, kültürel içerik ve anlamları ile de değerlendiren, “kullanım değeri” ile de ele alınması gerekliliğini kaçınılmaz olarak ortaya koymaktadır.

Bir başka deyişle, doğaya, kente ve mekana kullanım değeri ve anlamıyla müdahale edilmesi, doğayla birlikte yaşam ve sürdürülebilirlik ilkesi bağlamında üstleneceğimiz planlama çalışmalarında en temel yaklaşımlarımızdan birini oluşturmaktadır.

SİMBİYOTİK PLANLAMA 

Doğal ve yapay çevre arasındaki ilişki ve dengenin kurgulanabilmesi anlamında planlama önemli bir yer tutmaktadır. Planlamayı doğru anlamı ve gereklilikleri içerisinde ele alacak bir yaklaşım; ekonomik faaliyetlerin, piyasa mekanizmasının ve gerek özelleştirme sürecinde karar vericilerin gerekse özelleştirme sonrasında kullanıcıların sürekli çiğneyeceği ve ölü doğmuş ya da kısa bir süre içinde güncelliğini ve anlamını yitirmiş, durağan bir “imar planı” üretilmemesini de zorunlu kılmaktadır.

Sürdürülebilirliğin gereği; sosyal yaşamda, ekonomik faaliyetlerde ve doğal kaynakların kullanımında sistemler arası dengeyi karşılıklı beslenme ve dayanışma (symbiosis) ilkesini uygulayarak sağlamaktır.

Bireylerin ve doğal kaynakların varlıklarını devam ettirebilmeleri için kaçınılmaz olan bu ilkeye işlerlik kazandırmak ise, etkin bir yönetim ve yönetişim sistemiyle mümkündür.

Hem geliştirilen teknolojilerin gereği ve sonucu olarak, hem de büyüyen nüfusun artan taleplerinin karşılanmasına yönelik üretim, dağıtım ve tüketim faaliyetlerinin gereği ve sonucu olarak, insan-doğa çatışmasının gelecek nesiller için olduğu kadar günümüz nesilleri için de endişe verici düzeylere ulaşan boyutlarını asgari düzeye indirgeyebilecek bir planlama çalışması ekibimizce  temel planlama yaklaşımı olarak benimsenmiştir.

SAHİPLENME / KATILIMCILIK

Katılımın sahiplenme bilincinden, bilincin ise bilgiden kaynaklandığı noktasından hareketle, planlama çalışmalarının toplumsal bir üretim kurumuna dönüşmesi amacıyla gerekli mekanizmalar tanımlanmalı ve kullanılmalı, kentte yaşayanların kendi yaşam çevrelerini şekillendiren kararların sahibi olabilmesi için planlama sürecinin de parçası olması sağlanmalıdır.

Planlama yetkisini kullanacak taraflar, bu aktif planlama anlayış ve yaklaşımı ile uyumlu bilimsel, teknik ve bürokratik tutumlar içinde, her tür tedbirin alınması ve gereken düzenlemelerin yapılmasını özellikle ve öncelikle önemsemelidir.

Buna göre, tüm planlama çalışmalarında planlama süreci ile birlikte işleyecek aktif bir katılım mekanizmasının kurgulanması da ilgili tüm kurum ve kuruluşların çıkış noktası olarak tarif edilmektedir.

Planlama sürecini; öncesi, sırası ve sonrası olarak katılım bağlamında yorumlayacak ve plan kararlarının oluşumundan, ilanına ve uygulanmasına kadar etkin bir katılım mekanizması yaratarak, tüm süreci kamunun malı kılacak bir izlence tercih edilecektir.