Çizgi Planlama Şehircilik Harita İnş.Ltd.Şti - FİKİR PROJELERİ
 
--counter--
Burada yayımlanan Şehircilik tasarım ve projeleri 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sahibinin izni olmadan çoğaltılamaz, başka bir yerde yayımlanamaz. Kaynak gösterilmek kaydıyla alıntı yapılabilir.

Kuvayı Milliye Meydanı

 

1919-1920 

Gök kubbenin altında yatar alkan içinde 

Ey yolcu şu topraklar için can veren erler 

Hakkın bu veli kulları taş türbeye girmez 

Gufrana bürünmüş yalnız Fatiha bekler 

Kitabesinde bu dizelerin yer aldığı Şehitler Abidesi, Milli Mücadele’de ve Tarsus’un Kurtuluşunda şehit düşenlerin anısına 1957 yılında Tarsus Belediyesi tarafından yaptırılmıştır. Antalya KTVK Kurulu’nun 1997 yılında aldığı 2786 sayılı karar ile koruma altına alınan Anıt, Tarsus’un tescilli Kültür Varlığı envanterinde “Anıt/Abide” kategorisindeki tek eser olma özelliğine sahiptir.

Yapıldığı dönemde kentin yerleşik alan sınırlarının tren yolunu henüz aşmadığı göz önüne alındığında kentin çıkışı denebilecek bir noktada, yazın yaylaya göçenlerin, Hac döneminde de Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarasını ziyarete gidenlerin yoğun olarak kullandığı güzergahın tren hattı ile kesiştiği yerde konumlandırılmıştır. Bu tercih, Şehitler Abidesini gerek yapının anıtsal özellikleri gerekse tarihsel olaylara yaptığı vurgu ile örtüşür nitelikte demiryolundan ve taşıt yolundan algılanabilen bir nirengi noktası haline getirmiştir.

Kentin zamanla demiryolu hattını aşarak kuzeye doğru büyümesi ve bu büyümeye bağlı olarak merkez fonksiyonlarının Atatürk Bulvarı boyunca uzamasıyla merkezi konuma gelen Şehitler Abidesi, bir dönem Ulusal günlerin kutlandığı, anma törenlerinin yapıldığı meydan özelliği ile buluşma noktası olmuştur.

Yapıldığı ilk yıllarda Bulvar ve Demiryolundan Anıt yönüne bakış - 1970´ler

80’li yıllardan itibaren nüfusu hızla artmaya başlayan Adana ve Mersin gibi iki büyükşehir ile Tarsus arasında demiryolu yolculuğunun yoğunlaşmasıyla birlikte bu şehirler arasındaki banliyö tren seferleri sıklaşmış, kent içinden geçen tren sayısı ciddi miktarda artmıştır. Tarsus´un kuzey yönünde daha da büyümesiyle kent içi trafik yoğunluğunun atmasına bağlı olarak hemzemin demiryolu geçidinde de problemler yaşanmaya başlamıştır. Bu sorunun çözümü için 90’lı yılların ortalarında yapımı tamamlanan Şehit Pilot Sunay Atilla Üst Geçidinin hizmete girmesiyle trafikte rahatlama sağlanmıştır.

Aynı noktadan (köprü üzerinden) Anıt yönüne bakış - Güncel Google Maps Street view

Mühendislik yöntemleri bakımından kent içi taşıt trafiğine kısa vadede çözüm üreten bu düzenleme, şehircilik ilkeleri ve kent estetiği bağlamında Şehitler Abidesinin gibi anıtsal yapının görünürlüğünü yitirmesine ve mekanın meydan özelliğinin kaybolmasına neden olmuştur.

Günümüzde Şehitliğin duvarları arkasına gizlenmiş bir vaziyette olan Anıt’ı sadece şehit yakınları ziyaret edebilmektedir. Yanı başında akmakta olan yoğun araç trafiği ve yaya sirkülasyonu Anıt’ı algılayamamaktadır.

Ulaştırma Bakanlığı tarafından çalışmaları başlatılan Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Projesi kapsamında Mersin–Tarsus-Adana şehirleri arasında banliyö trenlerinin işletildiği demiryolu hattı sökülerek yeniden inşa edilmektedir. Bu kapsamda, Hızlı tren güzergâhının Tarsus kent merkezinin tam ortasından geçen yaklaşık 2.5 km.lik kesiminin yer altına alınmasına karar verildiğinden Sunay Atilla Köprüsünün de yıkılması gündemdedir.

Kenti fiziksel olarak ikiye bölen demiryolu hattının yer altına alınması sürecinde Sunay Atilla Köprüsü’nün yıkılacak olması, ulaşım ve mekana yönelik yeni bir düzenleme yapılmasını gerekli kılmaktadır.  Dolayısıyla, Atatürk Bulvarı üzerinden görünür hale gelecek olan Anıt’ın, hak ettiği saygın değerin karşılığı olarak eski günlerdeki Landmark niteliğine yeniden kavuşturulması olanaklı hale gelmiştir.

Bu çerçevede, kentin ortasında yeşil koridora dönüştürülme potansiyeline sahip olan demiryolu hattının tarihsel ve kültürel değerler ekseninde rekreasyon, alış-veriş, yeme-içme mekanları ile çevrelenmiş ana yaya ve bisiklet aksı (promenad) şeklinde düzenlenmesi, Şehitler Abidesi ve çevresinin yeniden resmi törenlerin ve anma etkinliklerinin yapılabileceği bir kentsel hafıza mekanı olarak değerlendirilmesi önerilmektedir.

Meydan düzenlemesinin ilham kaynağı olan tarihsel bağlam ile Şehitlik, Anıt ve Kuvayı Milliye kavramları arasındaki anlam birlikteliği, 2014 yılında kaybettiğimiz değerli sanatçı Mehmet Bal’ın Tarsus’un Kurtuluşu ve Kuvayi Milliye’yi anlatan eserlerinin rölyef olarak işlendiği duvarlarla pekiştirilmiştir.  

 

MEYDAN ÖNERİSİNE İLİŞKİN GÖRSELLER

Eser Sahibi; H.İbrahim Doğanay - Şehir Plancısı

Meydanı tanımlayan duvarlara rölyef olarak işlenmesi önerilen Mehmet Bal eserlerinden bazıları aşağıda yer almaktadır.

Ressam Mehmet Bal ve Eserleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız 

Çizgi Planlama
Ressam Mehmet Bal
1929-2014